29 Haziran 2017 Perşembe

ADANA'DA BİR YILANLI KAYA EFSANESİ


Bu hikayenin iki farklı anlatımı vardır. Dilerseniz ilki ile başlayalım.
Bir varmış bir yokmuş diye başlar hikayemiz... 
uzun yıllar önce, zamanın birinde zamanın birinde Çobanın Gürlek adında bir kızı varmış. Babası ile Gürlek davar gütmeye gitmiş. Kız yaylada çiçek toplamak için babasının yanından ayrılmış. Gürlek uçurumun kenarında çok güzel bir çiçek görmüş ve almak istemiş, Tam almak için uzanırken kocaman bir yılanla karşılaşmış. Korkmuş ama sesini kimseye duyuramamış uçurum çok yüksekmiş aşağı atlarsa parçalanacağını düşünmüş ve  Allaha dua etmiş ve bir dilekte bulunmuş; “ Allahım beni ya taş et yada kuş” Yılan da, kızda taş olmuş. Gülek Boğazının adının çoban kızı Gürlek’ten geldiği söylenir.
Bir diğeri ise şöyledir;
Çok eski zamanlarda Toros Dağları’nın tepesinde bir krallık kuruluymuş. Kralın güzel bir kızı varmış. Dağların çevresi çok sık bir ormanla çevrili olduğu için buralarda dolaşmak tehlikeliymiş. Çünkü ormanda büyük bir yılan yaşadığı söylenirmiş. Kral da kızına sık sık çevreyi tek başına dolaşmamasını öğütlermiş.
Günlerden bir gün, kızın canı çok sıkılmış ve ormanda dolaşmaya karar vermiş. Bir süre gezdikten sonra dik ve sarp bir kayalığın üzerine oturarak Gülek Boğazı’nı seyretmeye başlamış. Birden büyük bir gürültü duymuş. Aşağı baktığında kayalıklardan yılanın geldiğini görmüş. Ne yapacağını şaşırmış. Kurtulamayacağını anlayınca: “Allah’ım, beni yılana yem yapacağına burada taş yap daha iyi.” diyerek dua etmiş. Kızın duasını kabul eden Allah hem kızı hem yılanı orada taşa çevirmiş.
x

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder