11 Ağustos 2017 Cuma

İTALYAN KLASİĞİ ROMA


Roma, Floransa ve sonrasında Venedik İtalya Klasiği gezimizin üçüncü noktası olarak tercih ettiğimi son durağımız. Şehir içinde suyollarıyla bilinen romantik bir tatil geçirmek isteyenlerin adresi olan Venedik oldukça çarpıcı bir şehirdir. Hem su kanalları hem de gece eğlenceleriyle de adından söz ettiren bu şehir her kesime hitap eden, keyifli bir tatil için tercih edebileceğiniz yerlerden birisidir. Açıkçası bayram tatillerinde bu üç güzel İtalyan Şehrini gezebilirsiniz.

Venedik’e Ulaşım
Venedik’e Roma’dan veya Floransa’dan hızlı trenle kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Hızlı trenle Roma’dan yaklaşık olarak 4 saat süren bir yolculuk, Floransa’dan 2 saatlik bir yolculuk sonrasında ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
Ayrıca Vendik Marco Polo Havaalanı da uluslararası alanda hizmet vermektedir. İstanbul’dan da direk uçuşlarla hizmet veren hava yollarının tam listesine ucuzauc.com web sitesi üzerinden Venedik uçak bileti sorgulaması yaparak ulaşabilirsiniz.
Venedik Havalimanı’ndan şehir merkezine otobüs, otel servisleri, tren, taksi, araç kiralama veya tur hizmetleri kapsamında verdiğimiz transfer hizmetimizden faydalanarak ulaşabilirsiniz. Havalimanı şehir merkezinden yaklaşık olarak yarım saat kadar uzaklıkta yer almaktadır.

Roma ve Floransa’daki uygulamaya benzer bir uygulamaya sahip olan Venice Card, toplu taşıma araçlarında ve bazı müzelerde ücretsiz ve sıra beklemeden geçi hakkı sunmaktadır. Alındığı süreden sonra 72 saat yani üç günlük kullanım süresi olan bu kartla da Venedik’te müzeleri ve tarihi yerleri gezebilir ayrıca toplu taşıma araçlarından 3 gün boyunca ücretsiz olarak faydalanabilirsiniz. Venice Card geçerli olduğu müzelerin ve diğer yerlerin listesine ise kartı satın aldığınız yerde temin edebileceğiniz şehir haritasında bulabilirsiniz veya Venice Card resmi web sitesinden de bilgilere ulaşabilirsiniz.

Venedik’e ilk kez gidiyorsanız şehri kuşbakışı görmenizi tavsiye ederiz.  Şehir meydanında yer alan San Marco Kilisesi’ni gezdikten sonra hemen karşısında yer alan Campanile di San Marco kulesine çıkarak su kanalları dışında şehrin tamamını görebilirsiniz.
Su kanalları Venedik’le bütünleşen bir özellik ve Büyük Kanal şehrin tam orsasında S şeklinde geçmektedir.  Şehir içi ulaşımda da bu büyük kanal aktif olarak kullanılmaktadır.  Kanallar arasında hizmet veren Vaporetto’ları kullanarak şehrin en ünlü köprüsü olan Rialto Köprüsü’ne giderek burayı da gezebilirsiniz. Dilerseniz gondolları da tercih ederek kanallarda geziye çıkabilirsiniz.
Savaş gemilerinin dahi geçebileceği olan Rialto Köprüsü’nden sonraki şehrin en ünlü ikinci köprüsü Ahlar Köprüsü de Venedik’te gezilecek yerlerdendir. Bu körünün en önemli özelliği ise mahkûmların hapishaneye geçmek için kullandığı köprü olmasıymış. Adı da bu hikayeden alarak Ahlar Köprüsü olarak anılmaktadır.
Venedik’in küçük adaları da görülmeye değerdir. Cam atölyeleri ile ünlü Murano Adası, dantelleriyle ünlü olan Burano adalarını da gezmenizi öneririz. Özellikle hediyelik eşya satın almak için bu kısma biraz fazla bütçe ayırabilirsiniz.
Venedik canlı sokaklarında ve kafelerde ki canlı orkestra da klasik müzik keyfini tadabileceğiniz bir yer. Huzurlu zaman geçirebileceğiniz bu şehrin kafeleri bile tarihe tanıklık ettiğini söylesek yalan olmaz. Cafe Florian’ı kafe olarak hizmet veren ünlülerin de tercih ettiği bir kafe olmasının yanı sıra açıldığı günden beri Goethe, Charles Dickens ve Rousseau gibi ünlü yazar ve filozları da ağırlamış bir yer olarak da hala hizmet vermeye devam etmektedir ve gitmenizi önerdiğimiz gezilecek yerler listesine burayı da ekleyebilirisiniz. Gezdikten sonrasında keyif kahvesi içmek için oldukça uygun bir yer.

Venedik’te deniz ürünleri için Ristorante S. Stefano’yı tercih edebilirsiniz. Tatlılar konusundaysa Venedik’te daha seçici olmanızı öneririz çünkü fındıklı dondurma için Gelato Nico’da, tiramisu için Mirano Adası’nı tercih eteniz en doğrusu.

Maskeleriyle ünlü bu şehirde kendinize küçük maskelerden satın alabileceğiniz gibi hediyelik olarak da bu maskelerden satın alabilirsiniz. Fakat Şubat ve Mart aylarında Paskalya öncesinde gerçekleştirilen Venedik Karnavalına tanık olmanızı tavsiye ederiz. Sokaklarda yüzlerinde maskelerle dolaşan insanları görmek ve farklı eğlencelere tanık olmak içinde özellikle Şubat ve Mart aylarında Venedik ziyaret etmenizi öneririz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder